19 Nisan 2011 Salı

Pomaklar Üzerine Düşünceler-1-



Hepimiz bir şekilde bu güne kadar Pomaklar hakkında pek çok bilgiye ulaşmış ve okumuştur.Bu yazılanlar zaman zaman zaman Pomaklar meselesine samimi bir katkı çabasıtaşımaktadır. Fakat çoğu zamanda art niyetli, kışkırtıcı ve egemen-ulus milliyetçisi kişilerin zihniyetini yansıtmakta olduğunu görmemiş olamayız.
Bu iddialeri biliyoruz aslında,Bulgardan daha Bulgar, Hellen’den daha Yunanlı ve Türkten daha Türk olduğumuz türünden iddialar.Fakat Pomaklar meselesine bakarken iyi niyet yetersiz kalmakta ve yetmemektedir, ya da eski bir deyişle `Cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile döşenmiştir’
Biraz kuman-kıpçak benzeştirmelerine kısaca değinmekte fayda olacağını düşünüyorum.Bu tarzda yazılmış makaleler yanında yayınlanmış 2-3 kitap ta mevcut[1].Fakat bu çalışmalar ilk başta akademik gibi görünmesinin altındaki bir dizi yanılgı, varsayım, yoksayım ve inkarcı yaklaşıma dikkat çekmek gerekiyor.

Bu durumda genelleme yapmak yerine örnekler verip onlar üzerinde konuşmak galiba daha iyi olacaktır.

1)- Bir an için Pomakların Kumak-Kıpçak Türkleri olduklarını varsayalım.Aynı şekilde Bulgarlar da Orta Asya kavimlerinden gelmekte ama biz şu anda Bulgarlara Türktür demiyoruz. Anadoludaki Türk kavimlerinden çok daha önce gelmiş olmaları sadece daha önce Hıristiyanlaştıklarını ve Bulgarlaştıklarına işaret eder. Mademki Bulgar Türkü diyorsunuz, niye o zaman Pomaklar Bulgardır diyemiyorsunuz.Ortada ciddi bir çelişki sizce de yokmu? Görünüşe bakılırsa çok yakın zaman dilimleri içinde ve aynı yollardan gelmişler.Oysa gerek Kumanlar gerekse Protobulgar denilen kesimler balkanlarda slav varlığı üzerine gelmişlerdir.Bulgarlar burda eriyerek ama isimlerini koruyarak kendi oluşumunu slavlaştırmışlar ve günümüze bu şekilde yansıması gerçekleşmiştir.Bu bize Türkiyedeki “Pomakım ama özbe öz türküm” diyenlerin Pomak ismini koruması ama herşeyiyle Türkleşmesi arasında ciddi benzeşmelerin olduğunu göstermektedir. Ayrıca Pomakların Rodop Slav gurubu olması ve Protubulgarlar la arasında karışmış bir bağ olmamasından kaynaklıda bugün Bulgar devletinin resmi tezlerinde Pomaklara “siz temiz ,ari bulgarlarsınız” şeklinde ki tanımlamalar dikkati çekmektedir.Yani içine başka karışımların girmediği saf slav gurupları olarak ta bu tespiti yorumlamak tam yerinde olacaktır.

2)- Türk resmi tezlerinin(aslında Pomak halkını iskitlere dayandıran[2] tez kendi aralarında bile çelişkili ve birbirinin tam zıttı bir tezdir,o konuyu ayrı başlık altında incelemek daha doğru olacaktır) ana omurgasını oluşturan formülü ele alarak değerlendirmek gerekiyor.Öne sürülenlerin özcesi şu şekildedir; “860′ li yıllardan itibaren Ukrayna ve Romanya üzerinden Balkanlar’a gelen Kuman-Kıpçak Türklerinin soyundan gelen Pomaklar” , ” Pomaklar’ın atası olan Peçenek ve Kuman Türkleri, önce Bizans’ın, ardından da Bulgarlar’ın egemenliğine girmişlerse de yok edilememişlerdir.”Yukarıdaki iddia sadece diğer slavlasmış guruplar gibi ve aynı tarihlerde geldiğini, farklı hareket etmediklerini, guruplaşmadıklarını göstermektedir. “egemenliğine girmişlerse de yok edilememişlerdir” ifadesi `Yenildik ama ezilmedik’ gibi kahvehane muhabbeti ya da milliyetçi gaz vermek değil de nedir?

3)- Bu tarz Kumanlılık iddialarının içine iyice dalınca konunun nasıl bir yerde saçmalığın dikalası na doğru geldiğini görüyoruz: “…Günlük hayatlarında, hemen hiç bir ülkede konuşulmayan Pomakça adi verdikleri Türk lehçesini konuşurlar…..” Bu tezi yazan ya hayatında hiç Pomakça duymamış, ya da ne söylediğinin farkında değil. Bugünkü Pomakcanın aşırı asimile edilmiş haline rağmen Slav dil gurubunun bir dialekti olduğunu görmemek ciddi bir körlük olduğunun varlığına işaret olacaktır.

Pomakça %70 ve daha yüksek oranlarda Slavca, belki %20 civarında Türkçe ( balkanlardaki pek çok devlettin dilinde türkçe kelime oranı bu orana yakındır ,uzun yüzyıllar boyunca Osmanlı idaresinde yaşamaktan kaynaklı) ve daha küçük oranlarda Grek ve bölgedeki diğer dil ve diyalektlerden oluştuğunu söylemek çokta yanlış olmayacaktır(Buradaki oranları genel bir referans olarak veriyorum. Lütfen katı ve kesin olarak almayın). Bunun da çok anlaşılır bir açıklaması vardır. Esas itibarı ile Slavcanın bir dialekti olan Pomakcanın 4 aşırı aşkın Osmanlı yönetiminde Türkçeden bir çok kelimeyi almasından daha doğal birşey olamaz,heleki dinsel inanışta Türk kesimiyle aynı olunca ,bu etkileşim ve alış veriş çok daha fazla olmaktadır. Nitekim aynı şeyi Bulgaristan,Bosna&Herzingovine,Mısır, İsrail, Fas ve Yunanistanda görmek mümkündür. Birçok Türkçe kelime hala geniş bir şekilde günlük kullanımda.
Pomakcanın Gramer yapısı tamamen ve kesinlikle Slavcadır. Aynı Feminin-Maskülin ve Nötr cümle formları vardır ve bu özellik Türkçede hiç bir şekilde yoktur.Bir dili incelerken, o dilin dışarıdan aldığı kelimelere bakmak yerine o kelimelerin nasıl kullanıldığına bakmak gerekmektedir.Eğerki dilin dışarıdan aldığı kelimelere bakarak bir hüküm verecek olursak büyük bir hataya düşeriz. Her dilde başka dillerden gelmiş binlerce kelime çıkartılabilir.Örneğin Türkçeye bakarsak arapça ve farsçalardan tutalım, firansızcalara, ingilizcelere kadar kaç bin kelime artık türkçenin günlük kullanımına girdiğini çok rahat görebiliriz.
Bundan dolayı içerisinde barındırdığı yabancı kelimelerin menşeine göre kimlik tayininde bulunmaya çalışmak hangi aklı selimin kafasına yatar açıkçası merak etmekteyim.
Devam edecek…..

İbrahim Kenar /Mart-Nisan/2011

————————————————-
[1]=Balkanlarda Pomak Turkleri/ Huseyin Memisoglu—–Balkanlarda Pomak Turkleri / Halim Cavusoglu—/ POMAK TÜRKLERİ (KUMANLAR-KIPÇAKLAR) /İlker ALP
[2]=Arkeolog Ercan ÇOKBANKİR’in tezleri

Hiç yorum yok: